Çentik

"Bazı şiirler el ele tutuşur."

“Hele hele minnoş
How I wish you were here”
Yeni şiirimden alıntı yaptım.
Henüz hazır değil.
Şiir değil toplum.

-ilk bahar, yağmur, gece

 

Dünya denilince insanın aklına
Paradokslar yumağı demek geliyor
Ama sonra evren geliyor benim aklıma
Paradokslar yumağı yumağı

-ilkbahar, yağmurlu, gece

 

Dünya kendi yağında kavruluyor
Evren zira daha fazla yağda kavruluyor
Ben de bu aralar kendi yağımda gibiyim
Bu durumda evrene entegre oldum sayılır

-ilkbahar, gece, ay ışığı

 

İnsanı insana yakın kıldığı için
Sağlığa yararlıdır
Cep telefonu

-sonbahar, sel, yatsı.

 

Bugün bir şarkı dinledim, 2013 yılında çıkmış.
Yani üç yıl önce dinleyebilirdim.
Bakalım önümüzdeki üç yıl neleri ıskalayacağım.

-ilk bahar, sadece o kadar

 

Şehirler büyürken bazılarımız evsiz kaldı
Biz bunu pek kentsel bulmadık
O yüzden onlara doğru bakmıyoruz
İleri daima ileri bakıyoruz
Bu gözlere iyi gelir

-kış, kar, gece

 

Kız şarkısı bunlar.
Çok dinlememek lazım.
Gerçi lazım olan her şeyi yaptık mı?
Yapmadık.
Güzel.

-kış, ayaz, gece

 

Bugün aklıma bir şey geldi
Bunu yazayım dedim ama unuttum
Zaten hayat hep böyle değil mi?
Küçük ve güzel ayrıntılar
Ve onları unutan bizler.

-ilkbahar, soğuk, gece

 

İnsan her adımını cenazesinde
bir adım olarak görmeli.
Zira aslında biz yaşamıyoruz.
Sadece diğer insanlar farkına varıyor.
Artık daha fazla saklayamıyoruz öldüğümüzü.

-sonbahar, ahaha hayır, mevsim olarak

 

Beklediğim gibi gitmiyor.
Bazen iyi gidiyor, sonra gitmiyor.
Hani çok şikayet etmek istemiyorum;
ama o bile istediğim gibi gitmiyor.

-kış, kar yağsın hep, yağsın

 

Dünyada bu kadar kötülük olması
bana dünyada olduğumuzu hatırlatıyor

-ilk bahar, gece, rüzgarlı

 

Bunları çok kafana takma dedim kendime.
Sonra birden tüm dertlerim bitti.
Gülümsedim, belki gülümsemedim
ama gülümsedim varsayıyorum.

-sonbahar, sıcak, saçlarımı kestim, kötü oldu

 

Bazen dünyayı sunarsın birisine.
O gidip içinden bir seni alır.
Sonra dünyaya geri döner.
Beylik laflara gerek yok.
İnsanlar hep gidiyor.

-ilkbahar, elektrik yok, gece

 

Her şey bitsin
Ben gerçekten sıkıldım
Dünya tuttuğu için gereksiz uzatılan bir dizi gibi
Her bölüm daha da batıyor

-yaz, serin, gece

 

Ben bir keresinde çok sevmiştim.
İnanmamıştı sevdiğim insan, hak verdim.
Belki de işine gelmemişti diye düşündüm şimdi.
Yine hak verdim.

-sonbahar, çok yağmur, gece

 

Olmuyor demekki zorlamamak lazım.
Zorlayınca da olmaz zaten.
Zorla güzellik olmaz.
Olsa bile güzel olmaz.
Mevlana.
Yok yok ben.

-yaz, sıcak, gece

 

Doktora gitsem kibarca sosyopat der
Bana sorsan sadece yalnızım derim
Bunu garip bulan insanlar da olabilir
Uçurumdan düşüyor gibi yaşamak
Benimle birlikte düşen birine tutunmak
Pek mantıklı gelmiyor

-yaz, sıcak, ikindi

 

Milyarlarca farklı hayat var yeryüzünde
Ve bu hayatların hepsi eşşiz
Bu da herkes için farkı bir dünya demek
Günden güne karışık olması bu yüzdendir.

-ilkbahar, soğuk, sabah

 

İnsan olduğumun farkına en çok
Gözlerim doluyken varıyorum
Mutluluk, hüzün, kızgınlık, üzüntü
Duygunun en üst noktasında gözyaşı var
İnsan olmak ne kadar ağlamaklı

-ilkbahar, yağmurlu, akşamüstü

 

Fantastik bir filmdeki ifrit kadar
Yol gösteremedik hobbitlere.
Bunu da alnımıza yazın.
Sizi çok takmıyorum.
Belki aynayı umursarım.

-yaz, sıcak, sabah.

 

Dünya kendince dönüyor
Ben kendimce duruyorum.

-kış, ayaz, öğlen

 

Tarih dünü yarına yutturmak
İstatistik yalanı rakamlarla yutturmak
Tıp bir kısım ilaçları yutturmak
Çoğrafya yalan söylemez
Çünkü dağlar işte

-yaz, rüzgarlı, öğleden sonra

 

Dünya benim etrafımda dönüyor.
Ben öylece duruyorum.
Midem bulanıyor.
Yoruldum ama en çok midem bulanıyor.

-ilkbahar, yağmur, öğlen

 

Ömrümün çoğu geçmişte mi gelecekte mi
Bunu bilmediğim için tereddüt ediyorum
Bu tereddüt ilk ihtimali güçlendiriyor
Her şekilde bugün telef oluyor

-ilkbahar, bulutlu, ikindi

 

Bugün vefasızlığı hissettim
Genelde durumun diğer tarafındaydım
Kötü bir hismiş gerçekten
Ama hissetmek her şeye rağmen güzel

-ilkbahar, gece, yağmurlu

 

Hiç bu kadar farkında değildim.
Hiç bu kadar içinde değildim.
Hiç değildim.
Hiç oldum.

-yaz, çok rüzgar, akşamüstü.

 

Duran merdivende yürüyoruz
Yürüyen merdivende duruyoruz.
Fazlası değiliz.
Fazlası olmadık.

-ilkbahar, yağmurlu, akşam

 

Erken kaybettim
Geç farkettim
Zamanın görecesi bu benim için
Gördüğüm de bu göreceğim de

-ilkbahar, gündüz, sıcak

 

Kendi gölgeni bilmiyorsan korkabilirsin
İnsan bilmediği şeyden korkar
Tahmin ettiği şeyi sever
Bildiği şeyden sıkılır

-yaz, sıcak, gece